...

Geçmişinden biriktirdiğin acı ve tortular, sağlıklı seçimler yapmana izin vermez kolay kolay. Büyük aşk yanılgılarına düşmüşsen kaçarsın aşktan artık. Beton dökerek duygularının üzerine, yaşarsın hayatı yarı ölü gibi. Seni sevdiğini söyleyenler sadece bazı yanlarını sevip seni olduğun gibi kabul etmemişlerse artık korkarsın sevmekten.

Karar vermen zordur. Yaralı bir yürekle sürüklenirken hayatın içinde, radikal kararlar vermeyi başaramazsın her zaman. İçindeki korkular, olduğun yerde kalarak acı çekmeni emreder gibidir sana. Kayıplarla doluysa geçmişin, yeni kaybı göze almak çok zor olacaktır senin için. İşte bunun için çekersin elini eteğini hayattan. İyi,seni anlayacak, gerek zor zamanlarında gerekse sevinçlerinde yanında olabilecek dostlar edinemezsin yaralı bir benlikle. Gel gitlerin çok olacaktır yaralıysan eğer.

Duygularınla aklının gösterdiği yönler başka olacak ve sen aklınla yürümeyi beceremeyeceksin çoğu zaman. Kandırılacaksın, tuzaklara çok kolay düşeceksin, ağır yaralıysa geçmişin eğer. Hayatla savaşta geri kalacaksın, ürkek dövüşeceğin için. Yarışlarda gerilerde bile yorulacak, sık sık pes etme düşüncesi kurcalayıp duracaktır zihnini. Kararsızlıkların artacak, her adımda bin kez düşünmek zorunda kalacaksın. Acı deneylerin bağlayacaktır elini kolunu.

Her zaman, herkesin görebileceği bir hüzün bulutu taşıyacaksın gözbebeklerinde, en mutlu olduğun anlarda bile. Hayatın sürprizlerine, güzelliklerine hep kuşkuyla bakacak, mutluluğu yakaladığın ender anlarda bile acaba ne zaman kaybedeceğim diye bir soru sorarak kendine, davet edeceksin yeni mutsuzlukları. Hayat bırakmaz yakanı bir türlü, yaralı bir geçmişe sahipsen eğer.

Ve ellerinde kurduklarını dağıtırsın ayaklarınla çoğu zaman…

Halim Bahadır